Kategori Levent İskenderoğlu

1.1.5. Malatya Evlerinin Kapı Tokmakları

Başlık:

Malatya Evlerinin Kapı Tokmakları

DOI:

DOI

Yıl: 2009

Cilt: 1

Sayı: 1

Sayfa: 47-60

Özet:

Kapı tokmakları; maddi kültür varlıklarımız içerisinde özel olarak ele alması gereken önemli ayrıntılardır.
Bir yandan Anadolu maden sanatının geldiği noktayı işaret ederlerken bir yandan da Anadolu’nun zengin süsleme
kompozisyonlarının güzel örneklerini sergilerler. Bu çalışmada temel işlevi ses çıkarmak olan kapı tokmaklarının
Anadolu evlerinin cümle kapılarında ağaç ve madenin üstün bir estetik anlayışı ile sosyal yaşamın işlevsel boyutuna
sunulmuş birlikteliği Malatya evlerinin kapı tokmaklarıyla örneklendirilmiştir. Umulur ki Bu çalışma yok olan
değerlerimizin bir noktada yazıya ve biçime dönüştürerek tarihe iade edilmesi anlamında hak ettiği yeri bulur. Bu
çalışma da Malatya ilinin coğrafi konumu, tarihi, kentin mimari özelliklerinin yanı sıra Malatya Merkeze bağlı
Konak Belediyesi, Yeşilyurt İlçesi, Yeşilyurt’a bağlı Bostanbaşı ve Yakınca Belediyeleri ve BattalGazi ilçesindeki
değişik tip ve boyutlar da kapı tokmakları ve örnek olarak da iki tip şakşak; yapım malzemesi boyutları, süsleme
ve kompozisyon özellikleriyle ele alınmıştır. Ayrıca ilk kez Malatya evlerinin kapı tokmakları tipolojisi
oluşturulmuştur.

Anahtar Kelimeler:

Malatya evleri, kapı tokmakları, tarih, sanat.

Kaynakça:

Aytaç, İ., “Malatya-Mimari” Türkiye Diyanet Vakfı, İslam Ansiklopedisi, C.27, Ankara 2003,s.474,477
Barlas, U., “Halk Bilimi Açısından Safranbolu Evleri Kapı Tokmakları”, V.Milletler Arası Türk Halk Kültür Seksiyonu Bildirileri, Ankara, s. 106–107
Baş, U. A.,, “Kökenin Orta Asya’da Bulduğumuz Kapı Tokmakları” Sanatsal Mozaik Dergisi, S.15, İstanbul, 1996, s.56–60.
Binan, C., “Kapı” Eczacıbaşı Sanat Ansiklopedisi, C:2, İstanbul, 1993,s. 944–945 Deniz, Bekir , “Malatya Türk Ev Mimarisinin Ana Hatları”, M.T. R.E Bülteni, S.11–12, İstanbul, 1980,s. 19–23
Erginsoy Ü., “Maden Sanatı” , Eczacıbaşı Sanat Ansiklopedisi, C:2, İstanbul, 1993, s. 1144–1146
Erginsoy Ü., İslam Maden Sanatının Gelişimi, İstanbul, 1978
Göğebakan, G., XVI. Yüzyılda Malatya Kazası (1516–1560) , Malatya, 2002
Küçükerman, Ö., Güner, Ş., Anadolu Mirasında Türk Evleri, İstanbul, 1995,
Özbek, O., “Malatya’nın Eski Evleri “ , I. Battalgazi ve Malatya Çevresi Halk Kültürü Sempozyumu Bildirileri, Malatya, 1986, s. 46–49
Özen, K, “Divriği Demirci Esnafının Geleneksel Kapı Süsleme Sanatı” Türk Folkloru Araştırmaları, S.198/1, 6 Ankara, 1985, s.55–56
Özme, A., Şahin, H., “Geleneksel Malatya Evlerinde Cümle Kapıları”, Türk Arkeoloji ve Etnografya Dergisi, S–2, Ankara, 2001 s.23-128
Seyidoğlu, H., Bilimsel Araştırma ve Yazma El Kitabı, Geliştirilmiş 5. Baskı, İstanbul, 1993
Tan, N., Folklor ( Halk Bilimi) Genel Bilgiler, Geliştirilmiş 3. Baskı, İstanbul,1995
Turgut, H., “Kültür, Mekân ve Zaman, Geleneksel Malatya Evleri”, 17. Tarihi Türk Evleri Haftası 3– 15 Mayıs 1999, Seminer Geleneksel Malatya Evleri, İstanbul, 1999, s.10–14

21. Yüzyıl Sanat Eğitimi İçin Yeni Bir Model Önerisi: Yeniden Yapılandırılmış Yaratıcı Zihin Modeli

Yazar: Levent İSKENDEROĞLU ORCHID: 0000-0002-2300-654X

Başlık: 21. Yüzyıl Sanat Eğitimi İçin Yeni Bir Model Önerisi: Yeniden Yapılandırılmış Yaratıcı Zihin Modeli

Mail: levent.iskenderoglu@inonu.edu.tr

Yıl: 2022 Cilt: 6 Sayı: 2 Sayfa: 295-305

DOI: 10.5281/zenodo.11032026

Özet: Yirmi birinci yüzyılın ilk çeyreğinde değişen ve dönüşen dünyamız, yaşamın her alanında olduğu gibi eğitim alanında da yeni devrimleri zorunlu hâle getiriyor. Toplumların varlıklarını sürdürebilmek ve yeni çağın şartlarına uyum sağlayabilmek için yeni eğitim vizyonları geliştirmek zorunda olduğu bir süreci deneyimliyoruz. Özellikle sanat alanında, eğitimin, yeni çağın insanını yaratmak için yeni teknolojiler ışığında yeni görme biçimleri ve yeni problem çözme metotlarına son derece ihtiyacı olduğu görülüyor. Bu bağlamda eğitim sistemini yeniden gözden geçirmek çağdaş bir sanat eğitimini modellemek zorundayız. Sanatın öğretilebilir bir şey olup olmadığı, her zaman bir tartışma konusu olmuş buna rağmen özellikle Batı’da eğitim kurumlarının 18. yüzyılda kurumsallaşmasıyla başlayan eğitim yapılanması süreci şimdiye kadar kesintisiz devam etmiştir. Bu çalışma, 20. ve 21. yüzyıl sanatlarının arkasındaki sosyal ve politik yapının bir özetiyle beraber sanatın gelişim ve değişim süreçlerini özetleyip sanat eğitim yapılarına kısa ve eleştirel bir yaklaşım getirmektedir. Hemen ardından da düşlenen sanat eğitimi model ve içerikleri anlatılmaktadır. Sanat ve sanat eğitimi uzun yıllardır birçok tartışmanın konusu olmuştur. Çalışmanın niyeti bu tartışmalardan birine ya da birkaçına taraf olmak değildir. Bu çalışmanın amacı, geleneksel eğitim bilimleri metodolojisi dışında Hermenotik (Yorum Bilim) üzerinden sanat eğitimi için yeni bir tartışma kapısı aralamaktır.

Anahtar Kelimeler: Sanat Eğitimi, 21. yüzyıl, Sanat, Yaratıcılık, Yaratıcı Zihin.

Kaynakça:

Bulat, S., Bulat, M., & AYDIN, B. (2014), Bauhaus Tasarım Okulu, Erzurum: Atatürk Üniversitesi Sosyal
Bilimler Enstitüsü Dergisi, 18(1), 105-120.
Erkmen, N. (2009), “Bauhaus ve Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi”. Bauhaus: Modernleşmenin
Tasarımı, İstanbul: İletişim Yayınları.
Hançerlioğlu, O. (1989). Felsefe Sözlüğü (7. Baskı). İstanbul: Remzi Kitabevi.
İskenderoğlu, L. (2019). Sanat Eğitimi Bağlamında Çocukta İmge Gelişimi ve Çevre İlişkisi, Journal of Art and
Human, 3(1),79-88.
Stinespring, J. (1992). DBAE and Art Critisism. Acedemic Search Premier. EBSCO.
Kırışoğlu, O. T. (2005). Sanatta eğitim-görmek, öğrenmek, yaratmak. Ankara: Pegem A Yayıncılık.
Montaigne, (2006). “Bilgi ve Düşünce”, Denemeler, (Çev; Sabahattin, Eyüboğlu), İstanbul: Cem Yayınevi.
San, İ. (1985), Sanat ve Eğitim, Ankara: Ankara Üniversitesi Eğitim Bil. Fak. Yayınları.
Turani, A. (2007). Sanat Terimleri Sözlüğü, 14. Basım, İstanbul: Remzi Kitapevi.
Whitfort, F. (1984), Bauhaus. Thames and Hundson, London.
İnternet Kaynakları.
https://www.youtube.com/watch?v=1C-GiYV15Q

1.1. Sanat Ölmedi – Levent İskenderoğlu

Başlık: Sanat Ölmedi

DOI: DOI

Yıl: 2009 Cilt: 1 Sayı: 1 Sayfa: 1-2

Özet:

Sanat, kendini tanımlayabilen insanın, varlığı ile ürettiği ve varlığı insan zihninin yüceliğine bağlı olarak anlam kazanan fakat aynı zamanda insanın varlığından da bağımsız bir varoluş zeminidir. İnsan yaşamı boyunca kendini ifade etmek isteyen ve bunun yollarını arayan bir varlıktır. Var olan doğal ifade biçimleri dışında bilgi birikimleri, etkileşim içinde olduğu kültürel çevre, yer ve zaman, ekonomi, iklim siyaset gibi onlarca etkenin biçimlendirdiği ve tüm içselliği ile kişiselleştirdiği ifade biçimleri ile ortaya koyar.